| English | Turkish | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | age out v. | olgunlaşmak |
| Phrasals | age out v. | yaşı geçmek |
| Phrasals | age out v. | yaş sınırını geçmek |
| Phrasals | age out v. | yaş sınırının üstünde olmak |
| Phrasals | age out v. | yaşı geçmek |
| Phrasals | age out v. | yaş sınırını geçmek |
| Phrasals | age out v. | yaş sınırının üstünde olmak |
| Idioms | ||
| Idioms | age out v. | yaşı geçtiği için yararlanamamak |
| Idioms | age out v. | yaşı geçtiği için yaş sınırlaması olan ayrıcalıklardan veya hizmetlerden yararlanamamak |
| Idioms | age out v. | yapamayacak kadar büyümek |
| English | Turkish | |
|---|---|---|
| Idioms | ||
| Idioms | age out (of something) v. | (bir şeyi) yaşlanıp/olgunlaşıp bırakmak |
| Idioms | age out (of something) v. | (bir şeyden) yaşlanıp/olgunlaşıp vazgeçmek |
| Idioms | age out (of something) v. | (yaşından veya olgunluğundan ötürü) bir gruptan veya sınıflandırmadan çıkmak |
